• AÇIKLAMALAR
  • ENTERNASYONAL
  • MAKALE
  • PARTİZAN DERGİSİ
BİZİ TAKİP ET!
Partizan Resmi Web Sitesi
  • ANASAYFA
  • GÜNCEL
  • MAKALELER
  • ENTERNASYONAL
  • İLETİŞİM
sonuç yok
Bütün sonuçlara bak
AÇIKLAMALAR
  • ANASAYFA
  • GÜNCEL
  • MAKALELER
  • ENTERNASYONAL
  • İLETİŞİM
sonuç yok
Bütün sonuçlara bak
Partizan Resmi Web Sitesi
sonuç yok
Bütün sonuçlara bak

Ekonomide yönetim sorunları

Mayıs 25, 2020
içerisinde Genel
A A
Ekonomide yönetim sorunları
0
PAYLAŞ
Facebook'ta paylaşTwitter'da paylaşPaylaşWhatsapp'la gönder

Ümit Akçay*

Güncel olarak, ekonomi yönetiminde yaşanan karmaşanın daha da artmasının nedeni, ülkeyi yöneten siyasi heyetin 2019 seçimlerini “varlık-yokluk” mücadelesi olarak kurgulamasıdır.

Türkiye ekonomisi üzerine yazmak, ekonomik gelişmeleri takip etmek, bu gelişmeler arasında anlamlı ilişkiler kurmak ve nihayetinde de geleceğe dair öngörüler yapmak bir süredir giderek daha zor bir uğraş haline geldi. Ekim 2016’da ekonomi yönetimindeki dağınıklığı ele aldığım ‘Direksiyonda biri var mı?’ başlıklı yazıda, konuyu yapısal, stratejik ve kurumsal boyutlarıyla ele almaya çalışmıştım. Geçtiğimiz bir yılda bu alanlardaki sorunlar çözülmedi, hatta yenileri eklendi. Bu yazıda, ekonomi yönetimindeki karmaşanın daha da artmasının olası nedenleri üzerinde durdum.

VERİ GÜVENLİĞİ

Türkiye ekonomisi üzerine yazmak bir süredir giderek daha zor bir uğraş haline geliyor. Bunun nedenlerinden biri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan müdahaleler sonucunda ekonomiye ait temel verilerin birbiri ile bağlantılarının kopması ve bu durumun genel olarak verilerin güvenilirliğini tartışmalı hale getirmesidir.

En basit örnek şu: ekonomi yüzde 5 ve üzerinde büyürken işsizliğin halen artıyor olması için normal şartlarda ülkede bir teknolojik devrim olması gerekiyor! Böyle bir gelişme yaşanmadığına göre, ya bu tip uyumsuzlukların nedenlerinin ikna edici bir şekilde açıklanması ya da veriler arasındaki uyumun sağlanması gerekir. İkisi de olmayınca, veri güvenilirliğine büyük gölge düşüyor.

HÜKÜMET Mİ DANIŞMANLAR MI?

Türkiye ekonomisi üzerine yazmanın bir diğer zor yanı, ekonomi yönetimindeki karmaşadır. Bu karmaşa çok yönlü. Ekonomi yönetiminde, görev ve yetkileri yasalar ile tanımlanmış kurumlar mı yetkili, yoksa görev ve yetkilerinin sınırlarının ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz Saray’ın ekonomi danışmanları mı söz sahibi, anlamak güç. Bu güçlüğü daha da artıran, Saray danışmanları arasında da herhangi bir uyumun olmaması.

Gerçekten de danışmanların verdikleri demeçler, ya birbirlerinin yaptıkları açıklamaları ya da görevi yasayla tanımlanmış kurumların yaptıkları açıklamaları boş düşüren nitelikte. Bu durum özellikle para politikası alanında, beklentilerin yönetilmesi ya da “sözlü yönlendirme” (forward guidance) mekanizmalarının tamamen devre dışı kalmasına neden oluyor. Danışmanlar dışında, ekonomiyle ilgili bakanlıklar arasında da bir ahengin olduğunu ileri sürmek güç. En tahmin edilebilir olması beklenen vergi politikası gibi bir alanda yaşanan karmaşa, buna örnek olarak gösterilebilir.

YÖNELİM KARMAŞASI

Türkiye ekonomisi üzerine yazmanın bir diğer zor yanı, ekonomi yönetiminin yönelimindeki karmaşadır. Şöyle düşünelim: ekonomi yönetimindeki görev ve yetki sorunu ortadan kalksa, danışmanlar ve diğer bürokrasi arasında ahenk sağlansa dahi, Türkiye ekonomisinin izleyeceği birikim stratejisinin ne olacağı üzerine kısmi de olsa bir uzlaşma olmadan, tutarlı bir ekonomi yönetimi oluşturmak mümkün değil. Tabii ki birikim stratejisi, sadece hükümetlerin karar verip uygulayabildiği bir kapsamda değildir. Daha geniş sınıf koalisyonları ve çıkar ortaklıkları gerekir. Ancak, strateji ne olursa olsun, uygulama devletin organizasyonel kapasitesi ile sınırlıdır.

Yönelim konusundaki kafa karışıklığı şaşkınlık verici düzeyde. Örneğin hükümet çevrelerinden Türkiye’nin en önemli sorununun dışa bağımlılık olduğu yönünde söylemler duyabiliyoruz. Bu durumda dışa bağımlı olmaktan şikayet eden bir yönetimden beklenmesi gereken bu bağımlılığı azaltacak önlemler alması en azından bu yönde çaba göstermesidir. Ancak bağımlılık konusunda şikayet eden ekonomi yönetimi, aynı anda dışa bağımlılığı daha da artıracağı kesin olan bir uygulamaya giderek, tarım ve hayvancılıkta yapılacak ithalat ile gıda enflasyonunu kontrol altına almayı düşünebiliyor. Ya da izlenen para politikası, bizzat yerli sanayi yapısını aşındıran ve ithalatı teşvik eden bir yapıda olabiliyor.

 KÜRESEL ARA REJİMİN ETKİLERİ

Yönetim ve organizasyon konusunda değil ama yönelim konusunda yaşanan karmaşanın nedenlerinden biri de, içinden geçmekte olduğumuz küresel ara rejimin etkileri. Bunun anlamı, küresel teknokrasinin neoliberal hakim yöneliminin sürdürülemez hale gelmesi ve bazı alanlarda tadilatların dahi gündeme gelmesidir. Daha da somutlaştırırsak, artık küresel teknokrasinin elinde, 2008 krizi öncesinde olduğu gibi hazır reçeteler yok.

Yapılması gerekenlerin hükümetlerin önüne konduğu kriz öncesi dönemde, bunları takip etmek nispeten daha kolaydı. Bu dönemde istikrar sembolü olan Ali Babacan, bu rolü üstlenmişti. Ancak dışarıdan gelen suflenin zayıfladığı kriz sonrası dönemde, maharet her bir ülkedeki ekonomi yönetiminin kapasitesine kalıyor. Kısacası, dış konjonktürdeki istikrarsızlıklar, küresel teknokrasi tarafından ekonomi yönetimlerinin önüne konan hazır reçetelerin itibarını azalttı. Ancak bu ortamda, dış suflelerin yerini alacak “yerli ve milli” bir strateji bir türlü geliştirilemedi, geliştirilemiyor. Bir yıldır strateji belgesi dahi yazılamayan ve başkanı değiştirilen Varlık fonu, bu kafa karışıklığına örnek olarak gösterilebilir.

2019 HEDEFİ

Bu tıkanıklıkla ilgili, devlet kapasitesinin daralması, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kurumlardaki erozyon gibi farklı gerekçeler sıralanabilir. Ancak güncel olarak, ekonomi yönetiminde yaşanan karmaşanın daha da artmasının nedeni, ülkeyi yöneten siyasi heyetin 2019 seçimlerini “varlık-yokluk” mücadelesi olarak kurgulamasıdır.

Böyle bir ortamda kritik olan, 2019’a kadar ekonomideki herhangi bir kötüleşmenin engellenmesi ve vatandaşın gözünde ekonominin bir sorun alanı olarak görülmesine neden olacak gelişmelerin önüne geçilmesidir. Hedef bu olunca, gelişmelere göre hareket etmek ve tek seferlik “ad hoc” çözümler üretmek, temel strateji halini alıyor. Kredi Garanti Fonu desteği sayesinde krizin ertelenmesi, bu stratejiye bir örnek olarak verilebilir. Tüm amaç, sınırlı bir süre için (2019 seçimlerine kadar) mevcut durumu korumak olunca, bu amaç için alınan önlemler ekonomik yapıyı daha da tahrip edebilecek uygulamalar olsa dahi, çekinmeden hayata geçirilebiliyor.

Kaynak: Gazete Duvar

Etiketler: AffiliateekonomiiPhonekrizümit akçayyönetim sorunları
PaylaşTweetPaylaşSendSend

BağlantılıYazılar

KapakGorseli-750x375

Ölümsüzleşen HKP(Maoist) Genel Sekreteri Yoldaş Basavaraj ve 28 Maoist İstanbul’da anıldı.

Mayıs 29, 2025

21 Mayıs tarihinde Hindistan’da Narayanpur’un Mad bölgesindeki Gundekot ormanlarında şehit düşen 28 Maoist, Partizan tarafından İstanbul’da anıldı. HKP (Maoist) Genel...

Eylem Çağrısı

EYLEME ÇAĞRI; BASAVARAJ YOLDAŞ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

Mayıs 29, 2025

ea3036d9-6c89-43ae-b360-4d1ae4d84275 HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen...

Basavaraj

Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Genel Sekreteri Basavaraj ile Röportaj

Mayıs 26, 2025

Not: Bu röportaj Ekim 2022’de gazeteci Alf Brennan (X: @alf_stff ) tarafından 21 Mayıs 2025’te ölümsüzleşen Hindistan Komünist Partisi (Maoist)...

photo_2025-05-19_14-26-07-750x375

İbrahim Kaypakkaya ve mayıs ayı şehitleri paneli gerçekleştirildi

Mayıs 20, 2025

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Şubesi, “1937’den Günümüze Mayıs Ayı Şehitlerini Anıyoruz” paneli düzenledi. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP),...

anma 2

Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya İstanbul’da anıldı

Mayıs 18, 2025

Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya katledilişinin 52. yılında Partizan tarafından İstanbul’da anıldı. Anma etkinliği açılış konuşmasıyla başladı. Ardından İbrahim şahsında devrim...

Sonraki Yazı
Irak Kürdistanı’nda parlamento ve başkanlık seçimleri ertelendi

Irak Kürdistanı’nda parlamento ve başkanlık seçimleri ertelendi

Viyana, Innsbruck ve Ulm’da “Ekim Devriminin Tarihsel Dersleri” konulu paneller gerçekleştirildi

Viyana, Innsbruck ve Ulm’da “Ekim Devriminin Tarihsel Dersleri” konulu paneller gerçekleştirildi

TWITTER'DA TAKİP ET

Sosyal Medya

Partizan dergisi logo

Partizan resmi web sitesidir. Partizan açıklamalarına, makalelere, güncel ve enternasyonal haberlere ulaşabilirsiniz.

Sosyal Medya

© 2023 Partizan resmi web sitesi

FACEBOOK SAYFAMIZ

LİNKLER

  • ★Umut Yayımcılık
  • ★İbrahim Kaypakkaya
  • ★Yeni Demokrasi
  • ★Yeni Demokrat Gençlik
  • ★Yeni Demokrat Kadın
  • ★PŞTA
  • ★Partizan Medya
  • ★Partizan Arşiv
  • ★Avrupa Haber
sonuç yok
Bütün sonuçlara bak
  • ANASAYFA
  • AÇIKLAMALAR
  • GÜNCEL
  • MAKALE
  • ENTERNASYONAL
  • KÜTÜPHANE
  • İLETİŞİM

© 2024 Partizan resmi web sitesi